20 Mart 2015 Cuma

RAW büyüktür ve Jpeg'i döver !..

Ben bir fotoğraf makinasına özel üreticisinin verdiği yazılım üzerine zaman harcamayı uygun görmüyorum. Olur ya kişi(ler) başka bir markanın başka bir modeline geçiş yapabilir. Her markanın kendi yazılımını öğrenmek iyi bir beyin jimnastiği olabilir belki ama o süreçte kaybedilen zaman da can sıkıcı olabilir. RAW işleme konusunda işi bu alanda marka bağımsız yazılım üretmek olan yazılım firmalarının ürünlerini kullanmak bence daha karlı bir yol.

Benim gözlemleyabildiğim kadarı ile bir jpeg dosyası (8bit, 12 bit olayına hiç girmeden) uygulanan NR sebebi ile RAW'daki birçok pixel detayını siliyor. NR de neticede bir yapay zeka ürünü ve mesela çimenlerdeki pixel pixel renk farklılıklarının tümünü olması gerekenler ve olmaması gerekenler diye ayırt edemiyor. Ağaç dallarındaki renk geçişini gösteren pixellerde de aynen böyle(örnekler olarak). Bu nedenle özellikle makina jpeg çıktısının yok ettiği bu pixelleri RAW'daki gibi geri kazanmak imkansız. Birbirine yakın 3-5 pixeli "noise" olarak algılayıp birbirlerine yakın renklere dönüştürüldüğü bir çıktıya bir başka yöntem ile keskinlik verdiğinizde o birleştirilen 3-5 pixeli tek bir pixel gibi görüp daha büyük bölgede çizgisel kontrast farkları oluşturuyor yazılımlar.

Bir de bu makinalardaki işlemcilerin gücünü de düşünmek lazım. Mesela şu yönden bir bakacak olur isek, bir dijital fotoğraf makinasından kullanıcısının beklentileri
1. Seri çekim hızının yüksek olması
2. Bir şarj ile daha fazla fotoğraf çekebilmek
3. Tek tek çekimler arasında bekleme süresinin minimum olması
4. Menü, ayar vb. işlemlerinde gecikme hissi vermemesi
vb.
Bu örnekleri bir de şöyle okur isek,
1. Çok seri çekmem için işlemcimin işlem gücünün yüksek olması gerek (Eskiden MIPS ölçü birimi vardı işlemciler için kullanılan. Halen kullanılır mı bilmiyorum, "million instructions per second" = saniyede kaç milyon işlem yapabildiği)
2. Güçlü işlemcimi besleyebilmem için daha çok enerjiye ihtiyacım var ! (Basit bir örnek ile taşınabilir ve direk gücünü sonsuz bir kaynaktan almayan bilgisayarlarda işlemcilerin dengi masaüstü işlemcilere oranla işlem güçleri önemli derecede geridedir. Ancak günümüzde teknoloji işlemcinin prize takılı iken daha yüksek hızlarda çalışmasını, batarya ile iken daha yavaş ve az enerji tüketimini ayarlayabilmekteler. Fakat bu seçenek dijital fotoğraf makinaları işlemcileri için mümkün olamaz.
3. Hız lazım ama enerji ihtiyacımı da düşük tutarak kullanıcımı kısa sürede yarı yolda bırakmamam lazım !
4. Yine mi hız !.. 50 koldan hız istiyorsun ama verdiğin bir tane 1100 mahhh sana der gibi şuncacık pil ! Al onu sen bi kendine tak bakayım kaç dakika ne yapabileceksin, hadisene
! Senin yaptığına işkence derler tabi bir insana yapsan. Biz makinayız da bir de oramızı buramızı beğenmezsiniz üstüne !!!

Acaba bir dijital fotoğraf makinası işlemcisi + yazılımı ne kadar daha iyidir ki misal Core i5 4210M işlemcili dizüstü bilgisayarımın hiçbir ayarına dokunmadan sadece Camera RAW'a "Resmi Aç" butonuna tıkladığım an ile ekrana gelme arasında geçen 1.5-3 sn.lik zamandan çok ama çok daha hızlı bu işi daha iyi yapabilmektedir ?! Tabi hiç bir kanıtım yok ama bu koşullar altında tahminim "zaman", "enerji" ve "yapay zeka" sorunları olmayan bir kullanıcının işleyeceği RAW -> JPEG sonucu her zaman için makinanın JPEG'inden iyi olacaktır. Tabi burada uygulamayı kullanmayı bilen kullanıcıdan söz ediyorum. "Çok iyi bilen" olmasına da gerek yok. Bence üreticilerin ürünlerine RAW çıktı verme özelliği koymasındaki bir sebep de budur. Bu bir nevi üreticinin ürününe güvendiğinin göstergesi bile olabilir !.. Çünki bilsin yada bilmesin, hiç kullanmayacak bile olsa bir çok kompakta RAW çıktı verme özelliği konmaz. Sebep sizce sadece "Bunu alacak kişi ne anlar, ne bilir RAW nedir" düşüncesi midir ? Yoksa o sensörün verdiği RAW'ı gören çığlıklar atarak oradan ışınlanmak için Mr.Spock'u arar da bulamaz diye midir ? Ne alakası var, prime kompakta koyuyor RAW çıktı. Çünki biliyor ki onu alacak kişi ya d-slr yanına alıyor yada işte bildiği için alan bir tüketici olduğu için koyuyor da diyebiliriz tabi.

Yine de bir kişinin bir ürünü aldığında bazı şeyleri bilmiyor olmasını üretici tüketiciyi aldatmak için kullanamaz. Yani "Kompakt alıcı kitle RAW işlemeyi bilmez, biz bu mallara çakalım çamur jpgeleri gel kardeşim Şing Çank Çong" , "Haklısın kardeşim Şong Sonktun Çeng" . Buna benzer bir hareket yapan bir üretici vardı bir aralar. Tam bu dediğimi değil ama işte tüketicinin bilmediğini, bilgisizliğini kullanarak açıkca ederinin çok üstü fiyatlarla ürünlerini millete "Çonk Fina Zonktu" bir capon dostumuz !.. Ne ise bilmiyor farz edilen tüketici bu eksiğini 3-5 güne de 3-5 haftaya da giderebilir. Bu durumda yeni aldığı ürün RAWmıyor diye yenilemeli midir ! Bu sebeple de üretici tüketicinin bilgisizliğini böyle hileli bir yoldan kendine kazanç olarak kullanamaz. Netice olarak RAW çıktı vermek bu nedenle de bence üreticinin "Belki RAW işlemeyi bugün için bilemiyor olabilirsin, ben sana jpeg veriyorum... ammaa bir gün RAW işlemeyi öğrenir isen bana küfür etme, sana RAW da veriyorum kiii benim yukarıda jiddi'nin saydığı zorlu şartlar altında sana sunduğum JPEG'imden daha iyi sonuçları alabilesin. Saygılarımla arz ederim Sn. Tüketici - imza : bir Capon"

Burada da RAW ve makina çıktısı JPEG sonuçlarına dair görseller görebilirsiniz.
http://fotoptik.blogspot.com/2016/02/neden-raw-islemeliyim-photoshop.html


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder