31 Ocak 2017 Salı

Fotoğraf makinasını kullanmayı bilmek !..


Elimizdeki ekipmanı doğru ve verimli kullanmak konusunda şunu söylemek gerek... Epeyce OM-D'ler ile çekilmiş fotoğraf görüyorum. Mark II'ler ve M1+M5'ler ile ve P5'le çekilmişere daha dikkatli bakıyorum. Çünki 5 eksenli IS var bu modellerde. Çoğunda vatandaşın elindeki makinanın bu en önemli yeteneğini bilmediğini görüyorum.

Örneğin gece fotoğraf çekmiş. Bakıyorum iso 1600'de. Hemen perde hızına bakıyorum 1/50 - 1/80 gibi. F1.8'de falan !.. O ise 1/5'de falan dahi ben 3 eksenli IS'i olan M10'umla gece iso 640'da elde fotoğraf çekebilmişim. Bence belki de bu nedenle 5 eksenli IS'i olan gövde kullananlar belki de makinanın gerçek performansını hiç göremiyorlar. Çünki bunu kullanmasını bilse diğer markaların karşısında otomatikman ISO avantajı kazanacak, daha iyi fotoğraf elde edecek.

Örnekler,

Olympus E-M10MarkII + OLYMPUS M.25mm F1.8
ƒ/1.8, 25.0 mm , 1/80 , iso 1000
ResimBudynek NBP by ..., on Flickr

Olympus E-M10MarkII + OLYMPUS M.25mm F1.8
ƒ/1.8, 25.0 mm , 1/80 , iso 1600
ResimMost Grunwaldzki by ..., on Flickr

Bu da benim 3 eksenli IS'i olan OM-D E-M10 ile elde çektiğim iki fotoğrafım,

Smoky night - #m43turkiye

Olympus OM-D E-M10 + OLYMPUS M.25mm F1.8 ƒ/2.5, 25.0 mm, 1/10 saniye, iso 400
Bikes under the night lights


Ayrıca bir OM-D E-M5 (ki 4 senelik oldu bu model) kullanıcısından 5 eksenli IS'in nasıl verimli kullanıldığına dair incelemeyi buradan okuyabilirsiniz. http://fotoptik.blogspot.com/2016/11/olympus-5-eksenli-is-ne-derece-islevsel.html

Fotoğraf makinasını kullanmanın kullanıcı açısından 2 önemli ayağı vardır.
1. Fotoğraf makinasına çekim öncesi ve çekim anında doğru komut vermek. Nedir bu ?
Temel fotoğraf tekniğini bilmek. İşte iso, diyafram, perde hızı(enstantane) ilişkisini bilmek. Komposizyonu görebilmek ve tabi son noktasında da eldeki cihazın kontrollerini ve yeteneklerini iyi bilip o anı en doğru biçimde fotoğraflayabilmek. Bunun için de kullanım kılavuzları en önemli kaynağımızdır.

2. Çekim sonrası fotoğrafı işlemek. Çünki yukarıda bahsettiğim makinadaki yüklü yazılımlarda yapay zeka sıfırdır. Onlar sadece kullanıcıya renkleri ciyaklatma/soldurma, keskinliği az/çok ayarlama, kimi hazır efektler vb. gibi imkanlar sunar. Bunları da uygularken fotoğraf geneline  bakar, detayda ışık/gölge nerede ne şiddette ve ne yapması gerektiğini bilemez. Bunun için detayları gören, bölgesel olarak bir görüntüyü hem görsel ve hem de zevk(diyelim çünki hepimizin sanatçı olmak ve sanatsal kaygı ile fotoğraf çekmek zorund olmadığından) bakımından o görseli yorumlayıp son haline getirecek olan bir zekaya yani bize, yani kullanıcıya ihtiyaç vardır.

Elbette ki bunları ilk fotoğraf makinamızı yarın alıp uygulamamız da gerekmez. İlk başta 1'inci adımda gelişmek daha yararlı da olacaktır hem. Dekren zaman içinde bir gün bu alanda merakımız olur, artık çektiğimiz fotoğrafları kendimiz de pek beğenmeyiz, bizdeki aynı ekipman ile çekilmiş gördüğümüz çok daha iyi fotoğrafları merak ederiz falan ve biz de benzer sonuçlara ulaşmak için merak duyar ve ilgi gösteririz belki ve zaman içinde RAW işlemeye de başlayabiliriz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder