F değerinin daha ufak rakamlı olmasının bir diğer
etkisi de F ne kadar ufak ise çekim sırasında perde hızı (enstantane) o
kadar yükselecektir. Bu da titrek foto çekimi riskini düşürür, hareket
eden canlı, obje, sizin donmuş gibi net fotoğraflanmasını sağlar.
Örneğin martıyı gökyüzünde titremeden kanat çırpışında o kanatların da
net çıkmasını sağlamak için yüksek perde hızı(enstantane) ile çekim
yapmak gerekir. Gerçi martı fotolarında genelde iş kolaydır. F1.8 değil
F5 ile bile çekilir, gökyüzü kapalı veya akşam vs. değil ise. Bu
lensteki F değeri "kedi gözü etkisi" gibi. Kedilerin gözleri akşam-gece
simsiyah görünür. Güneşli günde ise sarı/yeşilimsi göz merkezinde siyah
bir çizgi gibi olur işte şu bizim lensteki diyarfam denen F değeri ile
yazılan şey.
Burdaki kedinin gözünün diyaframı F9'a getirilmiş diyebilirim örnek olarak
Bu
kedi ise diyaframı F1.4'e getirmiş. Ortam üstteki kedinin olduğu ortam
gibi aydınlık olmayınca diyaframı açmış ve ışığın daha çok optik
elemandan geçerek algılayıcıya ulaşmasını amaçlamış. Kedi bile fotoğraf
çekme tekniğini çok iyi biliyormuş !
Fotoğraf
makinalarında bu F değeri düşük ise gece, ampul ile aydınlatılmış
kapalı mekanlarda işte loş lokantadır vs. mekanlarda elde fotoğraf
çekilir iken size titrek foto çekmeme yönünde bir avantaj sağlar ama bu
avantajı şöyle diyemeyiz mesela "F1.4 lens al geceleri elde net fotoğraf
çek" böyle bir şey imkansız. Sensörler gözlerimiz kaday başarılı ışık
algılayıcılar olmadıklarından F1.4 değil F1.2 lens de alsanız yine de
perde hızı(enstantane) yetmeyecektir ve sensöre elektriksel zorlama
uygulamak zorunda kalacağızdır. Bunun da foto aleminde ismi ISO !
Bildiğiniz sensöre elektrikli şok vermek işlemi diyebilirim ! Zulüm,
işkence, insalık dışı uygulamalar fotoğrafçılar açısından fotoğraf
makinalarına uygulanan ve doğal karşılanan tekniklerdir !..
Ne elektriği ne işkencesi !? O ise ben fotoğrafçının doğayı seven, ying/yang felsefesi, barış vs. falan şettiydim ?! Sensörlerdeki algılayıcılara daha yüksek gerilim yollanarak "Hop uyan uyan bak orada ışık var kör !" deriz bir nevi. Tabi bu zorlama da zavallıyı illa ki rahatsız eder, rahatsılığın sonucu da fotoğrafımızda nokta nokta karıncalanma, kumlanma gibi bozukluklar görülür. Bu bozulmanın az/çok olması da ISO'nun ne kadar arttırıldığına ve sensörün üretim teknolojisi, foto makinasının üreticisinin teknolosinin detaylarına göre birbirinden biraz daha az veya çok olabilmektedir.
Kit lenslerde nerde iste standart olmuştur F3.5 diyaframın en açık olduğu durumdur. Ancak bazı özel tak-gez diye ifade edilen hem geniş açı ve hem de telede yüksek zumlu diyebileceğimiz lensler vardır bunlarda F4 olabiliyor ama örneğin kit lens 18-55'e bakalcak olur isek 18mm'de F3.5'tur, zumladığımızda zum oranına göre artarak F4, F5, F5.6, F6.3 falan olur. Yani 55mm'ye getirdiğinizde kit lens F5.6'dan daha açık hale gelemez. Çünki üretim teknolojisi-mekaniği sebebi ile zum ile içeride hareket eden mekanik aksam diyafram parçasını da iter ve büzüştürür. Bazı lensler vardır özel üretim bunlar mesela 12-40mm. F2.8 yazar. eğer ikinci F değeri yazmamış ise bu demektir ki o lens o F değerinde yani o diyaframda sabittir. Kullanıcı diyaframı daraltmadığı sürece lens her durumda F2.8 olacak demektir bu örnekte. Kit lensi nasıl zum yaptıkça F4, F5, F5.6'ya doğru zorunlu olarak kısılıyordu ve daha düşük değere getirilemiyordu ? Bunda ise 12mm'den 18,20,24,30,36,40mm'ye kadar zumluyorsunuz ama diyafram hepsinde F2.8'de sabit. Minimum sabiti bu tabi. Kısmak isterseniz F3.5, F11, F13, F22 elbette bu mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder